You are too sensitive to criticism.
- Eleştiremeyecek kadar çok duyarlısın.
He is very sensitive to cold.
- O, soğuğa karşı çok duyarlıdır.
I agree with your sentiment.
- Ben senin duyarlılığına katılıyorum.
They are sensible girls.
- Onlar duyarlı kızlar.
Tom is being sensible, isn't he?
- Tom duyarlı davranıyor, değil mi?
We heard the boy playing the violin.
- Çocuğun Keman çaldığını duyduk.
We heard somebody shout.
- Birinin bağırdığını duyduk.
We'd all be interested in your point of view.
- Bakış açına hepimiz ilgi duyardık.