Turkish - English
Definition of dubalı in Turkish English dictionary
- having a barge
- duba
- {i} barge
- dubalı köprü
- bateau bridge
- dubalı köprü
- floating bridge
- dubalı tarak
- floating dredge
- dubalı vinç
- floating crane
- duba
- (Askeri) buoy
- duba
- (Askeri) hopper barge
- duba
- (Askeri) hulk
- duba
- float
- duba
- hoy
- duba
- pontoon, float for a floating bridge
- duba
- caisson
- duba
- flat-bottomed barge
- duba
- camel
- duba
- barge, pontoon; floating bridge
- duba
- ark
- duba
- pontoon
- duba
- bollard
- duba
- scow
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of dubalı in Turkish Turkish dictionary
- duba
- İçi boş, her yanı kapalı, suyun üstünde yüzen bir tür büyük şamandıra
- duba
- Suyun üstünde yüzen bir tür büyük şamandıra
- duba
- Yük taşımak ya da köprü kurmak için kullanılan, altı düz bir çeşit deniz aracı
- duba
- Yük taşımak veya köprü kurmak için kullanılan altı düz bir tür deniz aracı
Related Terms
dubalı
Hyphenation
du·ba·lıResimler
History
Favorites