Tom boğulmaktan kurtarıldı.
 - Tom was saved from drowning.
Bütün yolcular boğulmaktan kurtarıldılar.
 - All the passengers were saved from drowning.
Bir kadınla tartışmak suyu boğmaya çalışmak, ateşi yakmak, toprağı kazmak ya da havayı yakalamaya çalışmak gibidir.
 - Arguing with a woman is like trying to drown the water, burn the fire, dig the soil or catch the air.
Tom küvette kendini boğmaya çalıştı.
 - Tom tried to drown himself in the bathtub.