Aşk rüyalarında bile onu görmektir.
- Love is seeing her even in your dreams.
Sık sık kötü rüyalar görürüm.
- I often have bad dreams.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
- Mary had a dream that she won the lottery.
Büyük hayallerle Tokyo'ya geldi.
- He came up to Tokyo with a big dream.
Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
- One of my dreams is to learn Icelandic.
Romandaki karakterlerden biri bir bankayı soymak için acemice bir plan düşünüyor.
- One of the characters in the novel dreams up a half-baked plan for robbing a bank.
Seninle burada karşılaşacağımı asla düşünmedim.
- I never dreamed I would meet you here.
Tom asla rüya görmediğini söylüyor.
- Tom says that he never dreams.
22 yaşındaki bir kızın hiç erotik rüya görmemiş olması mümkün mü?
- Is it possible that a 22 year old girl never had erotic dreams?
O benim idealimdeki kız.
- She is my dream girl.
Tom Mary hakkında rüya gördü.
- Tom dreamed about Mary.
O dün gece mutlu bir rüya gördü.
- She dreamed a happy dream last night.
İyi geceler ve tatlı rüyalar!
- Good night and sweet dreams!
İyi geceler. Tatlı rüyalar
- Good night. Sweet dreams.
Yet I, / A dull and muddy-mettled rascal, peak / Like John-a-dreams, unpregnant of my cause, / and can say nothing.
Stop dreaming and get back to work.
I dreamed a vivid dream last night.
They said the economy will boost sales next quarter. / In their dreams! Maybe next year the economy will recover..
... going out there and pursuing their dreams and making a whole ...
... i see my own facing then i see my own dreams ...