Definition of drachen in German Turkish dictionary
- r. 'drahın canavar; uçurtma
- [der] uçurtma
- - {'drahın} r canavar; uçurtma
- uçurtma
Definition of drachen in English Turkish dictionary
- kite
- uçurtma
O, oğluyla birlikte bir uçurtma uçurdu.
-He flew a kite with his son.
O, uçurtmaları uçurmada iyidir.
-He's good at flying kites.
- dragon
- ejder
Cesur şövalye, güzel prensesi kötü ejderhadan kurtardı.
-The brave knight saved the beautiful princess from the evil dragon.
Ejderha yılı sona erdi.
-The year of the dragon has ended.
- dragon
- cadaloz kocakarı
- dragon
- şirret kadın
- dragons
- ejderha
- battleaxe
- savaş balta
- dragon
- {i} sinirinden kuduran kimse
- dragon
- {i} hiddetli kimse
- dragon
- {i} ejderha
Ejderhalar hayali hayvanlardır.
-Dragons are imaginary animals.
Ejderha yılı sona erdi.
-The year of the dragon has ended.
- dragon
- (Askeri) TANKSAVAR SİLAHI: Tanklara ve müstahkem veya yerleştirilmiş ağır silahlara karşı takım seviyesinde kullanılan gövde (füze ve lançer) ve takip cihazından oluşan taşınabilir orta menzilli tanksavar silahı
- dragon
- {i} dragon
- dragon
- {i} gözleri çakmak çakmak olmuş kimse
- kite
- {i} karşılıksız çek
- kite
- (Askeri) MAYIN UÇURTMASI: Deniz mayın harbinde bir gemi tarafından çekildiği zaman daha önceden belirlenen bir derinliğe inen ve sağa sola yön değiştirmeyen bir alet
- kite
- hafif rüzgârda yelken direinin tepesine çekilen en ufak yelken
- kite
- Milvus milvus
- kite
- Milvus regalis
Related Terms
Definition of drachen in German English dictionary
- battleaxe
- kite
- virago (formal)
- kites
Let's go to the field and fly kites, what do you say?
-Was hältst du davon, zum Feld zu gehen und Drachen steigen zu lassen?
The children were flying kites.
-Die Kinder ließen Drachen steigen.
- dragons
- termagant (formal)
- dragon
Actually I wanted to be a damsel in a tower guarded by seven dragons, and then a prince on a white horse would chop off the dragons' heads and liberate me.
-Eigentlich wollte ich ein Burgfräulein in einem von sieben Drachen bewachten Turm sein, und dann würde ein Prinz auf einem weißen Pferd den Drachen die Köpfe abschlagen und mich befreien.
A dragon is a creature of fancy.
-Drachen sind Fabeltiere.
- old bag
- Der Drachen verhedderte/verhakte sich im Baum.
- The kite got entangled in the tree
- einen Drachen steigen lassen
- to fly a kite
- der Drachen
- the kite