Definition of double d in English Turkish dictionary
- doubled
- {f} iki katına çıkar
Tom'un bir yıl içinde yatırımını iki katına çıkardı.
-Tom doubled his investment in a year.
Tarifeyi iki katına çıkarmamalıydım.
-I shouldn't have doubled the recipe.
- doubled
- ikiye katlanmış
2020 yılına kadar şehrimizin nüfusu ikiye katlanmış olacak.
-By the year 2020, the population of our city will have doubled.
Dünya nüfusu o kadar hızlı bir şekilde artıyor ki, kırk yıl içerisinde ikiye katlanmış olacak.
-The population of the world is increasing so rapidly that it will be doubled within forty years.
- doubled
- iki kat
Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.
-His revenue doubled after retirement.
Tarifeyi iki katına çıkarmamalıydım.
-I shouldn't have doubled the recipe.
- doubled
- iki katına
Tarifeyi iki katına çıkarmamalıydım.
-I shouldn't have doubled the recipe.
Tom'un bir yıl içinde yatırımını iki katına çıkardı.
-Tom doubled his investment in a year.
- doubled
- katkat
- doubled
- ikiye katlanmis
Related Terms
Definition of double d in English English dictionary
- doubled
- Past tense of to double
- doubled
- folded in two; "doubled sheets of paper"
- doubled
- folded in two; "doubled sheets of paper
- doubled
- twice as great or many; "ate a double portion"; "the dose is doubled"; "a twofold increase"
- doubled
- {s} folded in two; dual; composed of two parts; duplicated