Eski mobilyayı kaldırdık.
 - We removed the old furniture.
Kağıtları masadan kaldırdı.
 - She removed the papers from the desk.
İlerlememize engel olan şeyler eninde sonunda kaldırıldı.
 - The obstacles to our progress have been removed at last.
İşaret hemen kaldırıldı.
 - The sign was immediately removed.
Onlar uzaklaştırılmalı.
 - They must be removed.
Yaralı, olay yerinden uzaklaştırıldı.
 - The injured were removed from the scene.