dishes.

listen to the pronunciation of dishes.
English - Turkish
bulaşık

Bulaşıkları yıkıyorum. - I'm washing the dishes.

O, bulaşıkları yıkıyordu. - She was washing the dishes.

{i} bulaşıklar

O, bulaşıkları yıkıyordu. - She was washing the dishes.

Bulaşıkları yıkıyorum. - I'm washing the dishes.

çanak
tabak

Michael tabakları kırdı. - Michael broke the dishes.

O her bulaşık yıkamada bir tabak kırar. - She breaks a dish every time she washes dishes.

yemekler

Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar. - The cook prepares different dishes every day.

Ne çeşit et yemeklerini servis yapıyorsunuz? - What kinds of meat dishes do you serve?

tabak çanak
third person singular of dish
üçüncü kişi Tabağın tekil
dishes
{i} kap kacak
dishes
{i} kaplar

Bu kapları çekmeceye koyun lütfen. - Put these dishes inside the drawer, please.

dishes
{i} yemek takımları

Mary en iyi yemek takımlarını o dolapta tutar. - Mary keeps her best dishes in that cabinet.

O mağazadan bir kamera, bir saat ve bazı yemek takımları satın aldık. - We bought a camera, a clock and some dishes in that store.