dilemedikçe

listen to the pronunciation of dilemedikçe
Turkish - English
willeth
Third-person singular simple present indicative form of will
archaic third-person singular of will
dile
{f} wish

It's an American tradition to make a wish on your birthday. - Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.

Everybody wished he had been elected governor. - Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.

dile
{f} wished

I wish I were what I was when I wished I were what I am. - Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.

She wished she had been born twenty years earlier. - O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.

dile
invoke
dile
{f} wishing

She sat next to him wishing she were somewhere else. - O, başka bir yerde olmayı dileyerek onun yanına oturdu

I named my daughter Nairu wishing her long life. - Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.

dile
verbalized
dile
beg

I am no better than a beggar. - Bir dilenciden daha iyi değilim.

Tom was beginning to wish he had stayed in the navy. - Tom donanmada kalmış olmayı dilemeye başladı.

dile
articulates
Turkish - Turkish

Definition of dilemedikçe in Turkish Turkish dictionary

DİLE
(Osmanlı Dönemi) Gönül sahibi
DİLE
(Osmanlı Dönemi) f. Dil, gönül, kalb yürek