Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

desire, long, crave; pine, miss someone or something

listen to the pronunciation of desire, long, crave; pine, miss someone or something
English - Turkish

Definition of desire, long, crave; pine, miss someone or something in English Turkish dictionary

yearn
{f} özlemek
yearn
{f} çok arzu etmek
yearn
yanıp tutuşmak
yearn
hasretini çekmek
yearn
can atmak
yearn
çok istemek
yearn
görmek için can atmak
yearn
hasretini çek

Sürgün, evinin hasretini çekiyordu. - The exile yearned for his home.

yearn
istemek
yearn
sevgi beslemek
yearn
{f} hasret olmak
yearn
özlem duy

Üniversiteye özlem duyuyorum. - I yearn for the university.

Her yerde insanlar dünya barışına adanmış kamu liderleri için özlem duyuyorlar. - People everywhere yearn for public leaders dedicated to world peace.

yearn
hislenmek
yearn
{f} gözünde tütmek
yearn
{f} burnunda tütmek
yearn
müteessir olmak
yearn
yearn for arzulamak
English - English
{f} yearn