O, işini kaybettiği için eğitimini ertelemek zorunda kalacak.
 - She'll have to delay her education because she lost her job.
Gecikmeden o işe başlamalıyım.
 - I must set about that work without delay.
Gecikmeden sorunu görüşmek gereklidir.
 - It's necessary to discuss the problem without delay.
Boston'da tehir edildik.
 - We were delayed in Boston.
Fadıl nikahı geciktirmek için başka bir mazeret buldu.
 - Fadil found another excuse to delay the wedding.
Birkaç ertelemeden sonra, uçak nihayet kalktı.
 - After several delays, the plane finally left.
O, işini kaybettiği için eğitimini ertelemek zorunda kalacak.
 - She'll have to delay her education because she lost her job.
Başka gecikmelerden kaçınmalıyız.
 - We need to avoid any further delays.
Gecikmeden o işe başlamalıyım.
 - I must set about that work without delay.
Biz yoğun trafik tarafından geciktirildik.
 - We were delayed by the heavy traffic.
Hava yarışın başlamasını geciktirecek.
 - The weather will delay the start of the race.
Umarım onlar diğerleri gibi uçuşumu geciktirmezler.
 - Hopefully they don't delay my flight like the others.
Fadıl nikahı geciktirmek için başka bir mazeret buldu.
 - Fadil found another excuse to delay the wedding.