Is this the first time you have tasted it?
- İlk defa mı tadına bakıyorsun?
The movie star ate crow many times because of all the thoughtless things she said.
- Film yıldızı söylediği bütün düşüncesiz şeylerden dolayı hatasını kabul etmekte defalarca zorlandı.
Tom didn't need to look at the menu because he'd been to that restaurant many times before.
- Tom'un menüye bakmasına gerek yoktu çünkü daha önce o restoranda defalarca bulunmuştu.
He cheated death many times on the battlefield.
- Savaş alanında defalarca kefeni yırttı.
This time, it looks like it is me who is wrong.
- Bu defa hatalı olan benim gibi görünüyor.
I'll let it go this time.
- Bu defa gitmesine izin vereceğim.
You don't have to tell Tom twice to do something.
- Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
I've climbed Mt. Fuji twice.
- İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
Don't try to do all these things at once.
- Bu işlerin hepsini bir defada yapmaya çalışma.
I remember you appeared on television once.
- Senin bir defa televizyona çıktığını hatırlıyorum.