This story is based on facts.
 - Bu hikaye gerçeklere dayanmaktadır.
Comedians base their jokes on tragic situations like violent death or serious accidents.
 - Komedyenler şakalarını şiddetli ölüm ya da ciddi kazalar gibi trajik durumlara dayandırırlar.
The emigrants have endured physical and mental pain.
 - Göçmenler fiziksel ve ruhsal acıya dayandılar.
Can she endure a long trip?
 - O, uzun bir yolculuğa dayanabilir mi?
There are various ways of enduring the pain.
 - Acıya dayanmanın birçok çeşit yolu var.
Hold fast to this tree.
 - Bu ağaca sıkı dayanın.
My house is designed to withstand an earthquake.
 - Evim depreme dayanacak şekilde tasarlanmıştır.