Turkish - English
Definition of dağarcığım in Turkish English dictionary
- dağarcık
- repertory
- dağarcık
- leather bag
- dağarcık
- repertoire
- dağarcık
- leather bag; repertory
- dağarcık
- mus. repertoire
- dağarcık
- leather pouch (carried over the shoulder by shepherds and hunters)
- dağarcık
- store of knowledge or information
- dağarcık
- wallet
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of dağarcığım in Turkish Turkish dictionary
- Dağarcık
- (Osmanlı Dönemi) SETİH
- Dağarcık
- dağar
- dağarcık
- Repertuar
- dağarcık
- çobanın ekmek torbası
- dağarcık
- Meşin torba
- dağarcık
- Bilginin biriktiği yer, bellek: "Dağarcıklarındaki üç beş yüz kelimeye yeni duydukları sekiz onu da eklenince bu iş pekâlâ oluyordu."- T. Buğra
- dağarcık
- çobanların azık gını koymak için işlenmemiş kuzu veya oğlak derisinden yapılmış çanta
- dağarcık
- Bilginin biriktiği yer, bellek
- dağarcık
- Deriden yapılan içine ekmek türü yiyecek konan torba
- dağarcık
- Repertuvar
Related Terms
dağarcığım
Hyphenation
da·ğar·cı·ğımResimler
History
Favorites