He put his room in order.
 - O, odasını düzenledi.
Tom called the meeting to order.
 - Tom talimat vermek için toplantı düzenledi.
Click here to edit the sentence.
 - Cümleyi düzenlemek için buraya tıklayın.
What's your favorite image editing software?
 - En sevdiğiniz resim düzenleme yazılımı hangisi?
I am not going out because I have to tidy my room.
 - Odamı düzenlemek zorunda olduğum için dışarı çıkmayacağım.
The two stamp collectors arranged a trade.
 - İki pul koleksiyoncusu bir takas düzenledi.
Tom hangs his clothes, then arranges them by color.
 - Tom elbiselerini asar, sonra onları rengine göre düzenler.
Rice prices are regulated by the government.
 - Pirinç fiyatları hükümet tarafından düzenlenir.
Hong Kong is the least regulated economy in Asia.
 - Hong Kong Asya'daki en az düzenlenmiş ekonomidir.
The President needs to sign a law regulating public spending.
 - Başkanın kamu harcamalarını düzenleyen bir yasayı imzalanması gerekiyor.
The speaker organized his lecture notes.
 - Konuşmacı ders notlarını düzenledi.
We organized a project team.
 - Biz bir proje ekibi düzenledik.
Tom asked Mary to help him organize the party.
 - Tom Mary'den ona partiyi düzenlemesi için yardım etmesini rica etti.
I think it's time for me to organize a party.
 - Sanırım bir parti düzenlememin zamanıdır.
She spends more time organizing than I.
 - O, düzenlemede benden daha fazla zaman harcar.
I have to organize my schedule before the end of the month.
 - Ayın sonundan önce programımı düzenlemek zorundayım.
Tom scheduled a last-minute meeting.
 - Tom bir son dakika toplantısı düzenledi.
They arranged a meeting.
 - Onlar bir toplantı düzenlediler.
She arranged the flowers beautifully.
 - Çiçekleri güzel düzenledi.