Turkish - English
Definition of düdene in Turkish English dictionary
- düden
- ponor
- düden
- katavothre
- düden
- doline
- düden
- swallowhole
- düden
- or drink
- düden
- geol. swallow hole, sink, sinkhole; doline; ponor
- düden
- doline, katavothre
- düden
- swallow hole
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of düdene in Turkish Turkish dictionary
- Bir bıldırcın türü
- DÜDEN
- (Osmanlı Dönemi) Coğ: Yerin altında akan suların oyup meydana getirdiği derin kuyu
- düden
- Yer altında akan suların kireçli tabakaları eriterek meydana getirdikleri tabii kuyu
- düden
- Kireçli bölgelerde kirecin erimesi veya yer altındaki karstlı bir çukur tavanın çökmesiyle oluşan doğal kuyu
- düden
- Doğal ve derin kuyu
- düden
- Antalya'da şelaleler yaparak Akdeniz'e dökülen akarsu
- düden
- Antalya yakınında, şelaleler yaparak Akdeniz'e dökülen akarsu
- düden
- Sulak yer
Related Terms
düdene
Hyphenation
dü·de·neResimler
History
Favorites