Falling interest rates have stimulated the automobile market.
 - Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
The chances of dying from falling airplane parts are 30 times greater than the chances of being killed by a shark.
 - Düşen uçak parçalarından ölme olasılığı bir köpek balığı tarafından öldürülme olasılığından 30 kez daha büyüktür.
He was pinned down by a fallen tree.
 - Düşen bir ağaç tarafından hareketsiz kaldı.
Fallen rocks blocked the way.
 - Düşen kayalar yolu kapattı.
He was pinned down by a fallen tree.
 - Düşen bir ağaç tarafından hareketsiz kaldı.
One of the characters in the novel dreams up a half-baked plan for robbing a bank.
 - Romandaki karakterlerden biri bir bankayı soymak için acemice bir plan düşünüyor.
You can use a dreamcatcher to catch your nightmares.
 - Kabuslarınızı yakalamak için bir düş kapanı kullanabilirsiniz.
The garden was covered with fallen leaves.
 - Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
 - Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
Daydreaming is the moonlight of thought.
 - Hayal kurmak düşüncenin mehtabıdır.
Here's an optical illusion: you think you are looking at a cube, but in fact you are looking at the screen.
 - Burada bir görsel yanılsama var. Küpe baktığını düşünüyorsun ama gerçekte ekrana bakıyorsun.
Your enemies are just an illusion.
 - Senin düşmanların sadece bir yanılsama.
Living in poverty is some women's fantasy. They think it's somewhat romantic.
 - Yoksulluk içinde yaşamak, bazı kadınların fantezisidir. Onlar bunun biraz romantik olduğunu düşünüyorlar.
The man slumped to the floor.
 - Adam aniden yere düştü.
He's very fond of science fiction.
 - O, bilim kurguya çok düşkündür.
Tom dropped his pencil.
 - Tom kalemini düşürdü.
It's getting dark early around here. The sun seems to drop like a rock when autumn rolls around.
 - Buralarda hava erken kararıyor.Sonbahar zamanı geldiğinde güneş bir kaya gibi düşüyor gibi görünüyor.
Falling interest rates have stimulated the automobile market.
 - Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
She came close to falling off the platform.
 - Neredeyse platformdan düşüyordu.
A fallen rock barred his way.
 - Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.
The garden was covered with fallen leaves.
 - Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
I thought you didn't like romance movies.
 - Macera filmlerini sevmediğini düşündüm.
At first, I thought I had an advantage because I spoke a Romance language.
 - İlk başta, bir Romen dili konuştuğum için bir avantajım olduğunu düşündüm.
Productive thinking and creativity are unthinkable without imagination.
 - Üretken düşünce ve yaratıcılık; hayal gücü olmadan düşünülemez.
He approached and fell on his knees.
 - O yaklaştı ve dizlerinin üzerine düştü.
He fell down the stairs.
 - O, merdivenden düştü.
Tom's grades soon plummeted.
 - Tom'un notları yakın zaman içinde düştü.
The share price is plummeting – get out while you can.
 - Hisse fiyatı düşüyor - yapabiliyorken ayrılın.
Tom suffered from the delusion that strangers could hear his thoughts. Of course that's nonsense.
 - Tom, yabancıların onun düşüncelerini duyabileceği sanrısından muzdaripti. Bu tabii ki saçmalık.
When I was a kid, I thought that if I died the world would just disappear. What a childish delusion! I just couldn't accept that the world could continue to exist without me.
 - Çocukken ,ölürsem dünyanın hemen ortadan kaybolacağını düşündüm.Ne çocukça bir aldanma!Ben sadece dünyanın bensiz devam edip var olacağını kabullenemiyordum.