Definition of cosolvent in English Turkish dictionary
(Askeri) YARDIMCI ERİTİCİ: İstenilen sonucu vermek üzere ahenkli bir şekilde iş gören sıvılar. Bu sıvılar, örneğin su ve kuru temizleme mahlulü (dry solvent) gibi birbiriyle karışmayan iki sıvının yekdiğeriyle ahenkli bir şekilde karışmalarını mümkün kılmak için kullanılır
English - English
Definition of cosolvent in English English dictionary
A second solvent added in small quantities to enhance the solvent power of the primary solvent