Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi.
- His colleague was transferred to an overseas branch.
İspanya'da bir meslektaşımız var.
- We have a colleague in Spain.
İkisi benim iş arkadaşımdır.
- Both are my colleagues.
Git ve iş arkadaşımla konuş.
- Go and speak to my colleague.
Planı iş arkadaşlarıyla birlikte yaptı.
- He made the plan along with his colleagues.
Onun özgün fikirleri daha tutucu arkadaşlarıyla başını defalarca belaya soktu.
- His novel ideas are time and again getting him into trouble with his more conservative colleagues.
Bay Turner meslektaşlarına veda etti.
- Mr Turner bade farewell to his colleagues.
Meslektaşlarım beni çok sıcak karşıladı.
- My colleagues welcomed me very warmly.