They're only $50 with two cans of shoe polish free of charge.
 - Yanında iki kutu bedava ayakkabı cilası ile birlikte onlar sadece 50 dolar.
My shoes need polishing.
 - Ayakkabılarım cilalanmalı.
Mum doesn't let me wear nail varnish.
 - Annem tırnak cilası kullanmama izin vermiyor.
It looks like I'm going to have to varnish my bookshelves again.
 - Kitap raflarımı tekrar cilalamak zorunda kalacağım gibi görünüyor.
This machine is used for polishing all kinds of metal.
 - Bu makine, her türden metalin cilalanması için kullanılır.
My shoes need polishing.
 - Ayakkabılarım cilalanmalı.
I polished Tom's shoes for him.
 - Ben Tom'un ayakkabılarını onun için cilaladım.
I polished your shoes for you.
 - Ben sizin için ayakkabılarınızı cilaladım.
I had my shoes shined.
 - Ayakkabılarımı cilalattım.
I have to shine my shoes.
 - Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.
If you don't keep the silverware polished, it'll lose its luster.
 - Gümüş eşyaları cilalı tutmazsan parlaklığını kaybederler.
I've just finished waxing the floor.
 - Az önce zemini cilalamayı bitirdim.
I just waxed the floor.
 - Ben sadece zemini cilaladım.
I'm going to wax my car tomorrow afternoon.
 - Yarın öğleden sonra arabamı cilalayacağım.