Tom'un hiçbir daimi adresi yok.
 - Tom has no permanent address.
İyi ücretli daimi bir iş bulmak zordur.
 - It is difficult to find a well paid permanent job.
Hepimiz kalıcı dünya barışı istiyoruz.
 - We all wish for permanent world peace.
Lütfen bana kalıcı adresinizi verin.
 - Please give me your permanent address.
Süreklilik ekstra bir maliyettir.
 - A permanent is extra.
Adam, gümüş solüsyonu içtikten sonra sürekli olarak mavileşti.
 - The man turned permanently blue after he drank the silver solution.