charming, enchanting; captivating, attractive

listen to the pronunciation of charming, enchanting; captivating, attractive
English - Turkish

Definition of charming, enchanting; captivating, attractive in English Turkish dictionary

fascinating
{s} büyüleyici

Konuyu büyüleyici buldum. - I found the subject fascinating.

Bayan Yamada büyüleyici Japon masalını düz Japoncaya çevirdi. - Ms. Yamada translated the fascinating fairy tale into plain Japanese.

fascinating
{s} çok ilginç, çok enteresan
fascinating
büyülenme
fascinating
büyüleyerek
fascinating
çok enteresan
fascinating
etkileyici

Benim için, tarih çok etkileyici bir konu. - For me, history is a fascinating subject.

Küresel ısınma hakkında söylediklerini etkileyici buldum. - I found it fascinating what you were saying about global warming.

fascinating
{f} büyüle

Konuyu büyüleyici buldum. - I found the subject fascinating.

Bayan Yamada büyüleyici Japon masalını düz Japoncaya çevirdi. - Ms. Yamada translated the fascinating fairy tale into plain Japanese.

fascinating
{s} çekici

Gerçekten bu kadar çekici miyim? - Am I really that fascinating?

English - English
{s} fascinating