Definition of caddeler in Turkish English dictionary
- streets
- plural of street
- cadde
- street
I met him in the street.
- Onunla caddede karşılaştım.
There is a lot of traffic on that street.
- O caddede çok trafik var.
- cadde
- avenue
There was an accident on Fifth Avenue yesterday.
- Dün Beşinci Cadde'de bir kaza vardı.
I met her by accident on Third Avenue.
- Onunla Üçüncü Cadde'de tesadüfen karşılaştım.
- cadde
- road
She helped the old man cross the road.
- O, yaşlı adamın caddeyi geçmesine yardım etti.
This sidewalk is a lot narrower than the one across the road.
- Bu kaldırım caddenin karşısındakinden daha dar.
- cadde
- boulevard
- cadde
- drive
I do not know where to drive in the street.
- Caddede nerede süreceğimi bilmiyorum.
Be careful not to drive the wrong way on a one-way street.
- Tek yönlü bir caddede ters yönde sürmemeye dikkat edin.
- cadde
- (Bilgisayar) street address
- cadde
- throughway
- cadde
- main road
- cadde
- thoroughfare
- cadde
- main road, main street, avenue
- cadde
- main street
The river runs parallel to the main street.
- Nehir ana caddeye paralel akar.
A lot of people went by on the main street.
- Ana caddeden bir sürü insan geçti.
- cadde
- highroad
- cadde
- causeway
