Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

brittle, short, weak, frail

listen to the pronunciation of brittle, short, weak, frail
English - Turkish

Definition of brittle, short, weak, frail in English Turkish dictionary

fragile
narin

Onun kağıt uçağı narindi. - His paper plane was fragile.

Çiçekler o kadar narin ve güzeldir ki şiirler ve metaforlar olmadan onlar hakkında konuşamazsın. - Flowers are so fragile and so beautiful, that you can't speak about them without poetry or metaphors.

fragile
{s} kırılgan

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

Mutluluk cam gibidir: kırılgandır. - Happiness is like glass: it is fragile.

fragile
{s} kırılabilir

Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır. - These fragile items must be insured against all risks.

fragile
{s} kolay kırılan, kırılgan
fragile
{s} kolay kırılır
fragile
{s} ince
fragile
{s} çıtkırıldım
fragile
nazik
fragile
{s} alıngan
fragile
{s} gevrek
fragile
(İnşaat) kırılır, kırılgan
English - English
{a} fragile