Turkish - English
Definition of boşa harcamak in Turkish English dictionary
- {f} waste
Tom didn't waste time responding.
-Tom tepki vererek zamanı boşa harcamak istemedi.
Tom didn't want to waste any more time calculating how much time had been wasted.
-Tom ne kadar zamanın boşa harcandığını hesaplamada daha fazla zamanı boşa harcamak istemedi.
- scatter
- dissipate
- fling away
- squander
- misapply
- throw away
- to dissipate, to misspend, to fritter sth away (on sth)
- squander away
- chuck away
- idle
- pass away
- idle away
- fritter away
- misspend
- frivol away
- cast away
- lavish
- trifle away
- footle
- fritter
- loose out
- moon away
- dream away
- (deyim) piss away
- throw to the dogs
- pour down the drain
- boşa harcama
- {i} wasting
Let's stop wasting time and get on with this work.
-Zamanı boşa harcamayı bırakalım ve bu işe devam edelim.
I don't approve of your wasting time.
-Zamanı boşa harcamanı uygun bulmuyorum.
- boşa harcama
- extravagance
- boşa harcama
- waste
Don't waste your time and money.
-Zamanını ve paranı boşa harcama.
You must be careful not to waste time.
-Zamanı boşa harcamamak için dikkatli olmalısın.
- boşa harcama
- squander
- boşa harcama
- wastage
- vaktini boşa harcamak
- fiddle about
- vaktini boşa harcamak
- fiddle around
- vaktini boşa harcamak
- fiddle
Related Terms
boşa harcamak
Hyphenation
bo·şa har·ca·makPronunciation
Resimler
History
Favorites