bleistift

listen to the pronunciation of bleistift
German - Turkish
English - Turkish

Definition of bleistift in English Turkish dictionary

pencil
kurşunkalem

Onun biri uzun ve diğeri biri kısa iki tane kurşunkalemi vardır. - He has two pencils. One is long and the other one is short.

O bana bir kurşunkalem verdi. - She gave me a pencil.

pencil
{f} kurşunkalemle yazmak/çizmek
pencil
pencil sharpener kalemtıraş
pencil
renkli kurşun kalem ile boyamak
pencil
edeb
lead pencil
kurşunkalem
pencil
karataş
pencıl
kalem

Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın. - You must not write a letter with a pencil.

Bunlar benim kalemlerim. - These are my pencils.

pencil
(isim) kurşunkalem, karakalem, kalem, küçük resim fırçası, makyaj kalemi
pencil
{f} kalem ile makyaj yapmak
pencil
{f} karakalem ile çizmek
pencil
{f} kurşunkalemle yazmak
pencil
{i} karakalem
pencil
{i} küçük resim fırçası
pencil
kurşunkalemle çizmek