bitirilme

listen to the pronunciation of bitirilme
Turkish - English

Definition of bitirilme in Turkish English dictionary

bitir
(Bilgisayar) end

He tried to bring the argument to an end. - O, tartışmayı bitirmeye çalıştı.

I suggested that we bring the meeting to an end. - Toplantıyı bitirmemizi önerdim.

bitir
(Bilgisayar) end after
bitir
(Bilgisayar) break

I resolved to break up with her cleanly. - Onunla ilişkimi tamamen bitirmeye kesin karar verdim.

Mary wanted to finish making breakfast before Tom woke up. - Mary Tom uyanmadan önce kahvaltı hazırlamayı bitirmek istedi.

bitir
end up

I never imagined we'd end up like this. - Böyle bitireceğimizi asla hayal etmedim.

I never thought we'd end up like this. - Sonunda böyle bitireceğimizi asla düşünmedim.

bitir
pack up
bitir
top off
bitir
used up
bitir
use up
bitir
carry through
bitir
conclude

I have to conclude this deal within a week. - Bir hafta içinde bu anlaşmayı bitirmek zorundayım.

Tom concluded his speech with a proverb. - Tom konuşmasını bir atasözü ile bitirdi.

bitir
{f} finish

I'll be with you as soon as I finish this job. - Bu işi bitirir bitirmez seninle birlikte olacağım.

This book is really difficult to finish reading in a week. - Bu kitabı okumayı bir haftada bitirmek gerçekten zor.

bitir
carry out
bitir
finished

My elder brother finished his homework very quickly. - Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi.

Having finished my work, I left the office. - İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.

bitir
carry#out
bitir
carry#through
bitir
transact

Sami finished the transaction and left. - Sami işlemi bitirdi ve ayrıldı.

bitir
usedup
bitir
useup
bitirilmek
to be finished, be completed, be ended, be terminated
Turkish - Turkish
Bitirilmek durumu
Bitirilmek
tamamlanmak
bitirilmek
Bitirme işine konu olmak