bite; act of chewing

English - Turkish

Definition of bite; act of chewing in English Turkish dictionary

Related Terms

chew

{f} çiğnemek

Yiyeceği yutmadan önce çiğnemek zorundasın. - You have to chew the food before you swallow it.

Aspirin çiğnemek kötü bir fikirdir. - Chewing aspirin is a bad idea.

chew

{f} derin derin düşünmek

chew

{f} çiğne

Birçok Perulunun koka yapraklarını çiğneme adeti vardır. - Many Peruvians have the habit of chewing coca leaves.

Yiyeceklerinizi iyi çiğnemelisiniz. - You should chew your food well.

chew

chewing gum çiklet

chew

{f} kafa yormak

chew

{f} düşünüp taşınmak

chew

{i} düşünüp taşınma

chew

{i} tütün parçası

chew

{i} lokma

chew

chew the rag çene çalmak

chew

chew out azarlamak

chew

chew the cud geviş getirmek

chew

chew çiğne

chew

ağız ile çiğnemek

chew

{f} tütün çiğnemek

chew

çiğneme

Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever. - See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.

Yaramaz kız kaleminin sonunu çiğneme alışkanlığı içinde. - The nervous girl is in the habit of chewing the end of her pencil.

chew

çiğnenen tütün

English - English

Definition of bite; act of chewing in English English dictionary

{i} chew