O zamana kadar ne yapmalıyım?
- What should I do until then?
O zamana kadar babam hiç yurt dışında bulunmadı.
- My father had never been abroad until then.
Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız.
- We'll just have to wait till then.
Umarım bu iyi hava o zamana kadar devam edecek.
- I hope this good weather will hold till then.