bireylerle

listen to the pronunciation of bireylerle
Turkish - English
bleeders
plural of bleeder
birey
individual

An individual has rights and responsibilities. - Bir bireyin hakları ve sorumlulukları vardır.

We must respect individual liberty. - Bireysel özgürlüklere saygılı olmalıyız.

birey
{i} person

Religion is very personal. Practically everyone has really his own religion. Collectivity in religion is an artifice. - Din çok bireyseldir. Neredeyse herkesin gerçekten kendi dini vardır. Dindeki bütünlük bir kurnazlıktır.

Accept a person's love. - Bir bireyin sevgisini kabul et.

birey
individual fert
birey
individuum
birey
individuals

Society is composed of individuals. - Toplum, bireylerden oluşur.

Society has a great influence on individuals. - Toplumun bireyler üzerinde büyük bir etkisi vardır.

birey
(an) individual
Turkish - Turkish

Definition of bireylerle in Turkish Turkish dictionary

birey
Kendine özgü nitelikleri yitirmeden bölünemeyen tek varlık, fert
BİREY
(Hukuk) Fert, şahıs, kişi
birey
Bir türün kapsamı içine giren somut varlık
Birey
fert
birey
İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert
birey
Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert. İnsan topluluklarını oluşturan, insanların benzer yanlarını kendinde taşımakla birlikte, kendine özgü ayırıcı özellikleri de bulunan tek can, fert
birey
Doğa bilgisinde türü oluşturan tek varlıklardan her biri
birey
Toplumları oluşturan ve düşünsel, duygusal, iradeyle ilgili nitelikleri toplum içinde belirlenen insanların her biri, fert