Do you want some coffee?
- Biraz kahve ister misin?
My mother bought some apples at a fruit store.
- Annem, bir meyve mağazasından biraz elma aldı.
Add a little more pepper.
- Biraz daha biber ekle.
Could you please speak a little bit more slowly?
- Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
Could you please speak a little bit more slowly?
- Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
You should relax a bit.
- Biraz sakinleşmelisin.
Would you like any dessert?
- Biraz tatlı ister misiniz?
Give me some coffee if there is any left.
- Eğer kaldıysa bana biraz kahve ver.
Could you move the chair a bit?
- Sandalyeyi biraz oynatabilir misiniz?
It's a bit strange to me.
- O bana biraz garip geldi.
He is something of an expert on oriental art.
- O, oryantal sanatında birazcık uzmandır.
You're something of a troublemaker, aren't you?
- Sen biraz baş belasısın, değil mi?
I just started using this site a little while ago.
- Bu siteyi biraz önce kullanmaya başladım.
Could you please speak a little bit more slowly?
- Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
Please add more coffee.
- Lütfen biraz daha kahve ilave et.
He is a shade better today.
- O bugün biraz daha iyi.
The weather is a shade better today.
- Hava bugün biraz daha iyi.
Do you want a spot of coffee?
- Biraz kahve ister misiniz?
If I eat any more, I'll be sick.
- Biraz daha yersem, hasta olacağım.
We don't need any more volunteers, but we could use some more money.
- Bizim daha fazla gönüllüye ihtiyacımız yok ama biz biraz daha fazla para kullanabiliriz.
After a while, the children settled down.
- Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
She just cleaned her room.
- O biraz önce odasını temizledi.
I think Tom just lied to me.
- Galiba Tom biraz önce bana yalan söyledi.
John, you've been working too hard. Have a seat and rest awhile.
- John, çok çalışıyorsun. Otur ve biraz dinlen.
He was somewhat disappointed to hear the news.
- Haberi duyduğunda biraz hayal kırıklığına uğradı.
Tom seemed to be somewhat disappointed.
- Tom biraz hayal kırıklığı uğramış gibi görünüyordu.
The bar is closing soon.
- Bar biraz sonra kapanıyor.
I'm leaving soon because my bus goes in half an hour.
- Biraz sonra gidiyorum çünkü otobüsüm yarım saat içinde hareket ediyor.