Put some salt on your meat.
- Etinin üzerine biraz tuz koy.
I need some body lotion.
- Biraz vücut losyonuna ihtiyacım var.
Could you please speak a little bit more slowly?
- Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
I speak a little Japanese.
- Ben biraz Japonca konuşuyorum.
It's a bit strange to me.
- O bana biraz garip geldi.
You should relax a bit.
- Biraz sakinleşmelisin.
Tom could think of no reason why he should give Mary any money.
- Tom Mary'ye niçin biraz para vermesi gerektiğine dair hiçbir neden düşünemiyordu.
I tried to give her some money, but she wouldn't take any.
- Ben ona biraz para vermeye çalıştım, ama o hiç almadı.
You should relax a bit.
- Biraz sakinleşmelisin.
Could you move the chair a bit?
- Sandalyeyi biraz oynatabilir misiniz?
You're something of a troublemaker, aren't you?
- Sen biraz baş belasısın, değil mi?
He is something of an expert on oriental art.
- O, oryantal sanatında birazcık uzmandır.
He was somewhat disappointed to hear the news.
- Haberi duyduğunda biraz hayal kırıklığına uğradı.
The air feels somewhat cold this morning.
- Bu sabah hava biraz soğuk.
It's something a bit different and the people I was hanging around with wore them.
- Bu biraz farklı bir şeydi ve beraber takıldığım insanlar bunlardan takıyordu.
Tom asked Mary for some money so he could buy something to eat.
- Tom Mary'den yiyecek bir şey alabilmesi için biraz para istedi.
Tom only looks mildly interested.
- Tom sadece biraz ilgili görünüyor.
Tom seems mildly interested.
- Tom biraz ilgili görünüyor.
He is a shade better today.
- O bugün biraz daha iyi.
The weather is a shade better today.
- Hava bugün biraz daha iyi.
Do you want a spot of coffee?
- Biraz kahve ister misiniz?
Tom is slightly under the weather today.
- Tom, bugün biraz keyfsiz.
My grandmother is hard of hearing. In other words she is slightly deaf.
- Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır.
John, you've been working too hard. Have a seat and rest awhile.
- John, çok çalışıyorsun. Otur ve biraz dinlen.
I'm a little bit tired today.
- Bugün biraz yorgunum.
Could you please speak a little bit more slowly?
- Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
Tom only looks mildly interested.
- Tom sadece biraz ilgili görünüyor.
Tom seems mildly interested.
- Tom biraz ilgili görünüyor.