Turkish - English
Definition of biracık in Turkish English dictionary
- bira
- {i} beer
I bought a bottle of beer at the liquor store.
-Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.
Wang Lao Ji isn't beer. It's tea.
-Wang Lao Ji bir bira değildir. O bir çaydır.
- bira
- {i} ale
He began his meal by drinking half a glass of ale.
-Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
Pale ale is a low-alcohol beer.
-Pale ale düşük-alkollü bir biradır.
- bira
- (Argo) piss
- bira
- (Argo) coldie
- bira
- beer; ale; bitter
- bira
- brewskies
- bira
- (Argo) amber fluid
- bira
- brewskis
- bira
- yeast
- bira
- (Argo) grog
- bira
- bitter
- bira
- malt liquor
- bira
- suds (Slang)
- bira
- hop
I had hoped to save more money.
-Biraz daha para biriktirmeyi ummuştum.
There is little hope that they are alive.
-Hayatta olduklarına dair biraz ümit var.
- bira
- swipes
- bira
- bock
- bira
- {i} suds
- bira
- brewski
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of biracık in Turkish Turkish dictionary
- Bira
- arpa suyu
- BİRA
- (Osmanlı Dönemi) (Felemenkçe) İçinde alkol bulunan ve bu sebeple haram olan bir cins içki
- bira
- Arpa ile şerbetçi otunu mayalandırarak yapılan bir içki, arpa suyu: "Onu iki bardak bira içmeye razı etmişti."- R. N. Güntekin
- bira
- Arpa ile şerbetçi otunu mayalandırarak yapılan bir içki, arpa suyu
Related Terms
biracık
Hyphenation
bi·ra·cıkResimler
History
Favorites