Life is not an exact science, it is an art.
- Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.
When it comes to science, practice is more important than theory.
- Bilime gelince, uygulama teoriden daha önemlidir.
The only real science is the knowledge of facts.
- Tek gerçek bilim, gerçeklerin bilgisidir.
Scientific knowledge has greatly advanced since the 16th century.
- Bilimsel bilgi 16.yüzyıldan beri büyük ölçüde ilerledi.
I have been learning a science.
- Ben bir bilim öğrenmekteyim.
Many scientists live in this small village.
- Birçok bilim adamı bu küçük köyde yaşıyor.
He respects Einstein, an American scientist.
- O, bir Amerikalı bilim adamı, Albert Einstein'a saygı duyuyor.
A scholar made an excellent speech about human rights.
- Bir bilim adamı, insan hakları hakkında harika bir konuşma yaptı.
The eloquent scholar readily participated in the debate.
- Güzel konuşan bilim adamı kolayca tartışmaya katıldı.
Physics is a branch of science.
- Fizik bir bilim dalıdır.
Botany is an applied science.
- Botanik, uygulamalı bir bilim dalıdır.
Linguistics is the discipline which aims to describe language.
- Dilbilim dili tanımlamayı amaçlayan bilim dalıdır.
He studies computational linguistics.
- Bilişimsel dil bilim öğrenimi yapmaktadır.
In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.
- Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.