Tom kafasında hızlı bir hesaplama yaptı.
- Tom did a quick calculation in his head.
Hesaplamalarımda bir hata yaptım.
- I've made a mistake in my calculations.
Tom kafasında hızlı bir hesaplama yaptı.
- Tom did a quick calculation in his head.
Bazı hesaplamalar yapmaktayım.
- I've been doing some calculations.
Ben tüm bu suçlamaları reddediyorum.
- I deny all those charges.
Suçlamaları ispat edemediler.
- They could not prove their charges.
Orada kaç kişi olduğunu sayıyorum.
- I'm counting how many people there are.
Saymada yanlış yapmamaya özen göstermelisin.
- You must be accurate in counting.
Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.
- Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.
Başkalarının ceplerindeki parayı saymak iyi değildir ama ilginçtir.
- Counting money in other people's pockets isn't good, but it's interesting.
Saymada yanlış yapmamaya özen göstermelisin.
- You must be accurate in counting.
Tom Mary'nin, parti hazırlığı için ona yardım edeceğini hesaplamıştı.
- Tom was counting on Mary to help him get ready for the party.
Abaküsler hesaplama aracıdır.
- Abacuses are counting devices.