Our lives are determined by our environment.
 - Yaşamlarımız çevremiz tarafından belirlenir.
The price of the carpet is determined by three factors.
 - Halı fiyatı üç etken tarafından belirlenir.
They set the time and place of the wedding.
 - Onlar düğünün zamanını ve yerini belirlediler.
First settlers were highly educated and set Puritanism as first American principle.
 - İlk yerleşimciler hayli eğitimliydiler ve Püritenizm'i ilk Amerikan ilkesi olarak belirlediler.
A spectrometer uses light to identify the chemical composition of matter.
 - Bir spektrometre, maddenin kimyasal bileşimini belirlemek için ışık kullanır.
Planets are easy to identify because they don't twinkle like stars do.
 - Gezegenleri belirlemek kolay, çünkü yıldızlar gibi parıldamazlar.
What was the determining factor in this case?
 - Bu durumda belirleyici faktör neydi?
They determined the date for the trip.
 - Seyahat için tarihi belirlediler.
One's lifestyle is largely determined by money.
 - Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.