Turkish - English
Definition of belgeseller in Turkish English dictionary
- Documentaries
- belgesel
- documentary
I'm watching a documentary.
-Bir belgesel izliyorum.
The documentary is meant to raise consciousness about the plight of the poor.
-Belgesel, yoksulların durumu hakkında bilinçlendirmek demektir.
- belgesel
- documentaries
I always watch documentaries.
-Her zaman belgesel izlerim.
I have a collection of documentaries.
-Bir belgesel koleksiyonum var.
- belgesel
- (Argo) doco
- belgesel
- documental
- belgesel
- documentary, documental
- belgesel
- documentary; documentary, documentary film
- belgesel
- cin. (a) documentary, documentary film
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of belgeseller in Turkish Turkish dictionary
- Belgesel
- dokümanter
- Belgesel
- (Hukuk) DÖKÜMANTER
- belgesel
- Belge niteliği taşıyan film veya televizyon programı
- belgesel
- Belge niteliği bulunan (şey), dokümanter: "Televizyon spikeri bu belgesel yayın boyunca hayli vaaz verdi."- H. Taner
- belgesel
- Belge niteliği bulunan (şey), dokümanter
Related Terms
belgeseller
Hyphenation
bel·ge·sel·lerResimler
History
Favorites