before the scheduled time

listen to the pronunciation of before the scheduled time
English - Turkish

Definition of before the scheduled time in English Turkish dictionary

early
{s} erken

Erken kalkmak istemedim. - I didn't want to get up early.

Erken Ortaçağ cam üretimi Roma cam teknolojisinin bir devamı mıdır? - Is early medieval glass production a continuation of Roman glass technology?

early
ilk olarak
early
er
early
at your early conven
early
-in başlarında
early
önceki
early
ilk

Kuaförlüğün bu stili 19. yüzyılın başlarında ilk kez görüldü. - This style of hairdressing first appeared in the early 19th century.

Burası benim ilk günlerimi yaşadığım evdir. - This is the house where I lived in my early days.

early
turfanda
early
(zarf) erken, çabuk, erkenden, ilk olarak, evvel, önce, zamanından önce
early
{s} eski

Modern arabalar birçok yönden eski olanlardan farklıdır. - Modern cars differ from the early ones in many ways.

Eskiden bir gece kuşuydum fakat şimdi bir erken kalkanım. - I used to be a night owl, but now I'm an early riser.

early
vaktinden evvel
early
zamanından önce
early
vakitsiz

Bütün vakitsiz açan çiçekler soğuktan yandı. - All the early flowers were bitten by the frost.

early
evvel
early
{s} başlangıç

Biz erken bir başlangıç yaptık. - We got an early start.

Tom ertesi gün erken bir başlangıç ​​yapması nedeniyle erken yatmaya gitti. - Tom went to bed early because he had an early start the next day.

early
at an early age çocukken
early
(sıfat) erken, başlangıç, ilk, eski, çabuk, acele
early
early riser erken kalkan kimse
English - English
{s} early
before the scheduled time

    Hyphenation

    be·fore the scheduled time

    Turkish pronunciation

    bîfôr dhi skeculd taym

    Pronunciation

    /bəˈfôr ᴛʜē ˈskeʤo͞old ˈtīm/ /bɪˈfɔːr ðiː ˈskɛʤuːld ˈtaɪm/
Favorites