bedtime

listen to the pronunciation of bedtime
English - Turkish
{i} yatma zamanı

Ben bir çocukken babam bana yatma zamanı hikayeleri okurdu. - My father used to read me bedtime stories when I was a kid.

Babam yatma zamanında bana kitap okurdu. - My father used to read books to me at bedtime.

{i} yatak vakti
yatma zaman

Babam yatma zamanında bana kitap okurdu. - My father used to read books to me at bedtime.

Yatma zamanına üç saatin var. - You've got three hours till your bedtime.

yatma vakti

Yatma vaktin geçmedi mi? - Isn't it past your bedtime?

Üzgünüm ama yatma vaktiniz geçti. - I'm sorry, but it's past your bedtime.

uyku zamanı
bedtime story
yatmadan hikaye
English - English