be at the end of one's tether

listen to the pronunciation of be at the end of one's tether
English - Turkish
dayanacak gücü kalmamak
son kozunu oynamış olmak
sabrı taşmak
sabrının sonuna gelmek
at the end of one's tether
dayanacak gücü kalmamak
at the end
sonunda

O geçen ayın sonunda Paris'e gitti. - She left for Paris at the end of last month.

Ken, temmuz ayının sonunda Amerika Birleşik Devletleri'ne gidiyor. - Ken is going to the United States at the end of July.

at the end of one's tether
dayanacak sabrı kalmamış
at the end of one's tether
sabrının sonunda
be at the end of your tether
Having no strength or patience left: "By 6 o'clock after a busy day İ'm at the end of my tether."
at the end
(isim)hayet
at the end
nihayet
at the end of one's tether
(deyim) sabri umidi olanaklari tukenmek ;caresizlikten kivranmak
be the end
{k} (deyim) en kotusu ,cileden cikaran
to be at the end of one's tether
dayanacak gücü kalmamak
English - English
be at the end of one's tether

    Hyphenation

    be at the end of one's teth·er

    Turkish pronunciation

    bi ät dhi end ıv wʌnz tedhır

    Pronunciation

    /bē ˈat ᴛʜē ˈend əv ˈwənz ˈteᴛʜər/ /biː ˈæt ðiː ˈɛnd əv ˈwʌnz ˈtɛðɜr/
Favorites