bazıları

listen to the pronunciation of bazıları
Turkish - English
some

Some read books just to pass time. - Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.

Some people hate to argue. - Bazıları tartışmaktan nefret ederler.

some people

Some people like summer, and others like winter. - Bazıları insanlar yaz mevsimini, diğerleri ise kışı sever.

Some people believe in God and other people don't. - Bazı insanlar Allah'a inanır, bazıları inanmaz.

some of them; some people, some
few

Although the United States has some of the most modern weapons in the world, it has won very few wars. - Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki en modern silahlardan bazılarına sahip olmasına rağmen, çok az sayıda savaş kazandı.

some of them

Yoko bought some of them. - Yoko onlardan bazılarını satın aldı.

Tom asked Mary a lot of questions, but she refused to answer some of them. - Tom, Mary'ye bir sürü soru sordu, ama o bazılarına cevap vermeyi reddetti.

some few
some of

Some of the ingredients are harmful, especially if you are pregnant. - Maddelerin bazıları, özellikle eğer hamile iseniz, zararlıdır.

Some of the students were from Asia and the others were from Europe. - Öğrencilerden bazıları Asyalı ve diğerleri Avrupalıydı.

bazı
some

Some doctors say something to please their patients. - Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.

Some read books just to pass time. - Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.

bazıları/ bazısı
some of them, some
bazı
certain

Certain circles keep saying the same thing insistently. - Bazı çevreler aynı şeyi ısrarla söyleyip duruyorlar.

Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas. - Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.

bazı
a few

Some people today have a few genes from other species, the Neanderthals and the Denisovans. - Bazı insanlar bugün Neandertaller ve Denisovanlar gibi diğer türlerden birkaç gene sahiptir.

Mary and some other women were here for a few hours. - Mary ve diğer bazı kadınlar birkaç saattir buradaydı.

bazı
some, certain
bazı
sometimes

There are sometimes blizzards in Kanazawa. - Bazı zamanlar Kanazawa'da tipi olur.

Tiny mistakes can sometimes lead to big trouble. - İnce hatalar bazı zamanlar büyük problemlere yol açar.

bazı
1.some, certain; some of
bazı
sundry
bazı
{i} pad
bazı
any

Some people say there shouldn't be any secrets between friends. - Bazı insanlar arkadaşlar arasında herhangi bir sır olmaması gerektiğini söylüyorlar.

Some translators changed Alice's name to Sonya or Anya, even though Alisa is a widespread Russian name. - Bazı tercümanlar Alisa yaygın bir Rus ismi olmasına rağmen Alice'in adını Sonya ya da Anya'yla değiştirdi

Turkish - Turkish

Definition of bazıları in Turkish Turkish dictionary

Bazı
kimi
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit: "Bazı, mağazadan içeriye girinceye kadar kendimden geçerdim."- Y. K. Karaosmanoğlu
bazı
Halı dokuma tezgahında bulunan, aralarına dokuma ipi geçirilen ağaç silindir
bazı
Birtakım, kimi: "Bazı Türkler oraya eğlenmeye giderler."- Ö. Seyfettin
bazı
Ara sıra, arada bir, kimi vakit
bazı
Birtakım, kimi