barfuß

listen to the pronunciation of barfuß
German - Turkish
English - Turkish

Definition of barfuß in English Turkish dictionary

barefoot
yalınayak

O kadar ürkmüştü ki yalınayak dışarı koştu. - He was so startled that he ran outside barefoot.

Sabah, çimlerin üzerinde çiy yalınayak dokunmak iyidir. - In the morning, it is good to touch barefoot the dew on the grass.

barefooted
yalınayak
shoeless
yalınayak
shoeless
ayakkabısız
shoeless
pabuçsuz
barefoot
s., z. yalınayak
barefoot
çıplak ayakla

Ben bir seferinde bir adamın çıplak ayakla sıcak kömürlerin üzerinde yürümesini gördüm. - I once saw a man walk barefoot over hot coals.

Bakın, çocuklar suyun içinde çıplak ayakla yürüyor. - Look, the boys are walking barefoot in the water.

barefoot
{s} çıplak ayaklı

Tom daima çıplak ayaklıdır. - Tom is always barefoot.

Çocuklar çıplak ayaklıydılar. - The children were barefoot.

barefooted
s., z., bak. barefoot
barefooted
{s} çıplak ayaklı
discalced
yalınayak/sandal giyen
unshod
{s} yalınayak
unshod
{s} nalsız
unshod
{s} ayakkabısız
unshod
nalsız/yalınayak
German - English
barefooted
shoeless
discalced
barefoot

Tom isn't accustomed to walking barefooted. - Tom ist nicht gewohnt, barfuß spazieren zu gehen.

Look, the boys are walking barefoot in the water. - Schau, die Jungen laufen barfuß im Wasser.

unshod
bare-footed
Barfuß-Wasserskifahrer
barefooter