Regardless of age, everybody can apply for it.
 - Yaşı ne olursa olsun, herkes iş için başvuruda bulunabilir.
Tom asked Mary to find out how to apply for a visa.
 - Tom Mary'den vize için nasıl başvurulacağını öğrenmesini rica etti.
Many families had lost their savings during the war and had nothing to fall back on.
 - Birçok aile savaş sırasında tasarruflarını kaybetmişlerdi ve başvuracakları hiçbir şeyleri yoktu.
I can fall back on my savings if I lose my job.
 - İşimi kaybedersem tasarruflarıma başvurabilirim.
They appealed to us for help.
 - Onlar yardım için bize başvurdular.
She appealed to me for help.
 - O, yardım için bana başvurdu.
We should appeal to reason instead of resorting to violence.
 - Şiddete başvurma yerine aklımızı kullanmalıyız.
You must never resort to violence.
 - Asla şiddete başvurmamalısınız.
I had to resort to threats to get my money back.
 - Paramı geri almak için tehditlere başvurmak zorunda kaldım.
I referred to the company for his work record.
 - Ben onun iş kaydı için şirkete başvurdum.
The speaker occasionally referred to his notes.
 - Konuşmacı ara sıra notlarına başvurdu.
Thousands of people from all over the world apply to become NASA astronauts.
 - Dünyanın her yerinden binlerce insan, NASA astronotu olmak için başvuruyor.
We need to apply to the bank for a loan.
 - Bir kredi için bir bankaya başvurmamız gerekiyor.