He was appointed ambassador to Britain.
- İngiltere'ye büyük elçi olarak atandı.
I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.
- Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.
The ambassador was recalled from Warsaw.
- Büyükelçi Varşova'dan geri çağrıldı.
Her ambition is to become an ambassador.
- Onun tutkusu bir büyükelçi olmaktır.