Turkish - English
Definition of bülbüle in Turkish English dictionary
- bülbül
- {i} nightingale
Nightingales will not sing in a cage.
-Bülbüller bir kafeste ötmezler.
In the evening quiet, we enjoy the song of the euphonious nightingale.
-Akşam sessizliğinde ahenkli bülbülün zevkini çıkarırız.
- bülbül
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: karatavukgiller) nightingale
- bülbül
- any singing bird of the warbler or oriole family
- bülbül
- type of migratory European songbird whose male members sing at night (Zoology)
- bülbül
- philomel
- bülbül
- bulbul
- dut yemiş bülbüle dönmek
- to be tongue-tied, become sad and quiet
- dut yemiş bülbüle dönmek
- to become tongue-tied
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of bülbüle in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) (C.: Belâbil) Emzikli bardak
- BÜLBÜL
- (Osmanlı Dönemi) (C: Belâbil) Andelib. Güzel öten bir nevi ku
- Bülbül
- hezar
- Bülbül
- andelib
- Bülbül
- çelek
- Bülbül
- sarduç
- bülbül
- Sesi çok güzel olan kimse: "Hanende Nedim Bey ki, gençliğinde Boğaziçi'nin bülbülü, en sevgili kulu iken artık onun da ihtiyarlamaya, sesinin bozulmaya başladığı söylenirdi."- A. Ş. Hisar
- bülbül
- Sesi çok güzel olan kimse
- bülbül
- Karatavukgillerden, sesinin güzelliği ile tanınmış olan ötücü kuş (Luscinia megarhynchos)
Related Terms
bülbüle
Hyphenation
bül·bü·leResimler
History
Favorites