ausreichend

listen to the pronunciation of ausreichend
English - Turkish

Definition of ausreichend in English Turkish dictionary

adequate
yeterli

Maaşın aileni geçindirmen için yeterli mi? - Is your salary adequate to support your family?

Ödeme altı kişilik bir aile için yeterli değildir. - The pay is not adequate for a family of six.

enough
{s} kâfi

O şimdilik kâfi gelecektir. - That will be enough for the time being.

adequate
(Bilgisayar) upuygun
adequate
kafi
adequate
(Ticaret) yetecek kadar
adequate
uygun

Ne yazık ki, Nuh'un gemisi ejderhalar, dinozorlar ve tek boynuzlular için uygun bir ortam değildi. - Sadly, Noah's ark was not an adequate environment for dragons, dinosaurs and unicorns.

Kışın, önceden uygun hazırlık yapmadan bir dağa tırmanacak kadar aptal değilim. - I'm not stupid enough to climb a mountain in the winter without first making adequate preparations.

adequate
elverişli
adequate
gereksinimi karşılayacak kadar yeterli
adequate
adequately layıkıyle adequateness yeterlilik
adequate
ehven
enough
oddly enough işin tuhaf tarafı şu ki
enough
(zarf) yeterince, yeteri kadar
enough
{i} yeterli miktar

Markku ve Liisa kıt kanaat geçinecek kadar yeterli miktara sahipti. - Markku and Liisa had just enough to keep the wolf from the door.

Bu, yeterli miktardan daha fazla - It's more than enough.