ausgestreckt haltend

listen to the pronunciation of ausgestreckt haltend
English - Turkish

Definition of ausgestreckt haltend in English Turkish dictionary

putting out
söndürme
extending
{f} uzat

Simyagerler felsefe taşının kişinin hayatını uzatabileceğine inanıyordu. - Alchemists believed that the philosopher's stone was capable of extending a person's life.

Bektaşi üzümü hayatı uzatmada etkili meyvelerdir. - Gooseberries are fruits that are effective at extending life.

extending
uzatarak
extending
{i} uzatma

Bektaşi üzümü hayatı uzatmada etkili meyvelerdir. - Gooseberries are fruits that are effective at extending life.

Tom teklifi uzatmadan önce başvuranın karakter referansını kontrol etmek istedi. - Tom wanted to check the applicant's character reference before extending an offer.

extending
(isim) uzatma
outstretching
yayılmış
outstretching
uzanmı
outstretching
serilmiş
German - English
extending
outstretching
stretching out
putting out