ausbrechen

listen to the pronunciation of ausbrechen
German - Turkish
baş göstermek, patlak vermek, ortaya çıkmak; kırmak, koparmak; (diş) söküp çıkarmak
v. ausbrehın koparmak; kaçmak; çıkmak
{ausbrehın} koparmak; kaçmak; çıkmak
patlak vermek
in Gelächter ausbrechen
kahkahayı basmak, kahkahalarla gülmek
in Tränen ausbrechen
hüngür hüngür ağlamak, gözyaşlarına boğulmak
English - Turkish

Definition of ausbrechen in English Turkish dictionary

flare up
(Askeri) infilak etmek
flare up
harlamak
flare up
alazlanmak
swerve
sapma
flare up
birden alevlen
flare up
birden alevlenmek
flare up
öfkelenmek
swerve
{f} yoldan çık

Köpeğe çarpmayı engellemek için yoldan çıkmak zorunda kaldım. - I had to swerve to avoid hitting the dog.

Tom bir köpeğe çarpmaktan kaçınmak için yoldan çıktı. - Tom swerved off the road to avoid hitting a dog.

swerve
(amaçtan) sapmak
flare up
(Fiili Deyim ) 1- birden alevlenmek , birden öfkelenmek
flare up
parlamak
flare up
alevlenmek
flare up
(Askeri) İnfilak etmek, patlak vermek
flare up
parlayıvermek
swerve
{f} döndürmek
swerve
{f} caymak
swerve
birdenbire başka bir tarafa yönelmek; (taşıtı) birdenbire başka bir yöne sürmek: At that point the road swerves to the west. O noktada