Yaşlı kadın kaşlarını çattı.
- The old woman knitted her brows.
O, kaşlarını kırıştırdı.
- She wrinkled her brows.
Yaşlı kadın kaşlarını çattı.
- The old woman knitted her brows.
O, kaşlarını kırıştırdı.
- She wrinkled her brows.
Mary started plucking her eyebrows when she was twelve years old.
- Maria hat mit zwölf Jahren angefangen, sich die Augenbrauen zu zupfen.
Tom has bushy eyebrows.
- Tom hat buschige Augenbrauen.