aufsteigend

listen to the pronunciation of aufsteigend
German - Turkish
asendan
English - Turkish

Definition of aufsteigend in English Turkish dictionary

ascending
artan yükselen
arising
türeyen
arising
(Kanun) doğan
arising
yükselme
ascending
yukarı çıkan
ascending
yükselerek
ascending
yukarı çıkma
ascending
(Tıp) asendan
ascending
artan
rising
baş kaldırma
ascending
(sıfat) yükselen
ascending
{s} yükselen
ascending
artan,n.yukarı çıkma: v.yukarı çık: prep.yükselerek
assurgent
yükselen
assurgent
yukarı dogru kıvrılan
rising
{i} yükseliş

Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu. - In September, 1929, stock prices stopped rising.

rising
{i} doğma

Doğuda güneş doğmak üzereydi. - The sun was on the point of rising in the east.

rising
{i} ucu sararmış sivilce